POLİTİKADA VÜCUT DİLİTURGUT KOÇAK (TSİP GENEL BAŞKANI)
19 OCAK 2023
İnsanoğlu yaratıcı. Birini sevmediniz mi ona vücut
dilinin konuşturarak hoşlanmadığınızı belirtirsiniz. Eğer
karşınızdaki kalın kafalı ya da ne bileyim bir duyarsızsa ne
yaparsanız yapın ne sizin vücut dilinizde bir şey anlar ne de
sözlerinizden hal ve hareketlerinizden bir sonuç çıkarır. İşte
böylelerine de yaşamda sırnaşık denir.
Yaşamınız boyunca kimi bu eksikli davranışı değerlendirirken
görmezlikten geldiğiniz de olur. Düşünürsünüz ki amaca
kilitlenmişken böylesi ince eleyip sık dokumaya gerek yok, önemli
olan mücadelenin kazanımlarıdır. Böyle düşündüğünüzde bazı şeyleri
sineye çeker katlanırsınız da. Hatta politik bir nezaketsizlikle mi
karşılaştınız, onu kafanızdan silmeye çalışır ve hatta döner acaba
ben fazla mı kuşkucu davranıyorum diye de kendinizi eleştirirsiniz
de bu görüntü süreklilik arz ediyorsa eğer daha da ısrarcı
davranırsanız kalın kafalılığınız ya da duyarsızlığınız artık sizin
bir parçanız haline gelmiştir. İşte o zaman sizden de bir halt
olmayabilir.
Hoş politik bir örgüt olarak ortaya çıkma yürekliliği göstermişseniz
işte o zaman da ideolojik çizginiz neyse o çizgiyi onunla bununla
karıştırmadan yolunuza devam edersiniz. Örgütsel ayrılığınızı da
belirgin bir şekilde korursunuz. Ancak bu demek değildir ki kimse
ile bir iş yapamazsınız. Yaparsınız elbette ama söylediğim çerçevede
siz başkalarının sınırlarını bilir zorlamazsınız onlar da sizin
sınırlarınızı bilir zorlayıcı bir tutum içine giremez.
Yaşananlar her zaman bu denli içtenlikli olmayabilir. Sizin
içtenliğiniz karşı taraftan her defasında yankılanıp geri dönen ses
gibi size dönerse eğer işte o zaman ısrarcı davranmanın gereği
yoktur işinize bakarsınız. Böylesi durumlarda sizin dışınızda bir
takım çevrelerin sık sık eleştirileriyle karşılaşabilirsiniz. Siz
niye şurda değilsiniz neden burada yoksunuz diye. Eğer siz olması
gerektiği gibi davrandıysanız yine de ayrı bir yolda yürümeniz
gerekiyorsa hiç mi hiç gözünüzü kırpmadan yürümeye de hazır olmanız
gerekir.
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi bu çizgiye kendi içinde pek çok
çocukluk hastalığını çözerek gelmiş bir parti olduğu için
gerektiğinde küçük bir müfreze olarak da kalmayı göze alır ve öyle
davranır. Çünkü oportünizmin özellikle komünistlere kazandıracağı
bir getiri yoktur. Mümkün olduğu kadar kimsenin ayağına çelme atmaya
da kalkmazsınız. Kalkmaya kalkanları da görmemezlikten gelme
duyarsızlığı da göstermezsiniz. Çünkü gerektiğinde tek başına da
kalsanız tek başına kalmayı göze almayı beceremeyenler kalkıp parti
kurmaya da kalkışmamalıdır.
Bizler çok yakın, biraz uzak, biraz daha uzak olanlarla nasıl bir
davranış içinde yürüyeceğiz konumumuz bellidir. Böyle bir belirleme
yapmaksızın karakucak politikanın içine dalmak da bizim hesabımız
içinde değildir. Hatta sizi çeşitli zamanlarda satmış, yetmemiş bir
daha satmış hiç kimseyle de işiniz olmamalıdır çünkü böyle bir
politikaya açık olmak demek bir daha bir daha satışa gelmeyi göze
almak demektir. TSİP böyle bir parti değildir. Dün ilkleri söylemiş
bir partidir bundan sonra da ilkleri söyleyecek bolşevikleşmenin ön
önemli adayıdır.
Bekleyin bu yazının devamı gelecek. TSİP sosyalist sol adına bir kez
daha sosyalist politikada ön açıcılığını kesinlikle konuşturacaktır.
Bilinsin isterim…
Seçimleri küçümsemiyoruz. Ancak kendimizi de seçimlerle sınırlı bir
parti olarak görmüyoruz. İddianız neyse onun içini dolduramıyorsanız
eğer iddianızın da çok bir önemi yoktur çünkü. Seçimlerden sonra
yeni bir atılım, yüksek dozda öğretisel bir tartışma ile TSİP’i
kendisinden söz ettirecektir şimdiden bu gerçeği söylemiş olalım
biz…